Ankara Sanayi Odası (ASO) 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Mete Çağlayan, endüstriyel simbiyoz çalışmalarının sanayi bölgeleri için önemli olduğunu belirterek, “Mevcut mevzuat, endüstriyel simbiyoz uygulama gerekliliklerine uyum sağlayacak şekilde yeniden değerlendirilmeli.” dedi.
Bir sanayi tesisi atığının diğer bir sanayi tesisinin ham maddesi olarak kullanılması anlayışına dayanan endüstriyel simbiyoz uygulaması, bir yandan döngüsel ekonominin geliştirilmesini sağlarken, diğer yandan çevresel fayda üreterek ekonominin ihtiyaç duyduğu girdi tedarikinin daha etkin ve verimli kullanımına katkı sunuyor.
Bu kapsamda sanayi bölgelerinde özellikle yeşil dönüşüm ve endüstriyel simbiyoz alanında birçok çalışma yürütülüyor.
“Ekolojik bir sanayi kültürü hedefleniyor”
Mete Çağlayan, AA muhabirine, bu alanda gerçekleştirdikleri çalışmalarla bölgedeki sanayi tesislerinin, Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı’na hazırlanmasını ve ekolojik bir sanayi kültürü oluşturulmasını hedeflediklerini söyledi.
Çağlayan, bölgelerinde 2021 yılında hayata geçirilen ve “çevresel sürdürülebilirlik”, “yeşil dönüşüm” ve “döngüsel ekonomi” gibi birçok eylem planı olan “Sanayinin Yeşil Rotası Projesi”yle, endüstriyel simbiyoz alanında da çalışmaları başlattıklarını ifade etti.
Bölge için en uygun çözümün, endüstriyel simbiyoza ve etkin atık yönetimine imkan sağlayan bir dijital platform olduğunu belirten Çağlayan, “Bu platformun kurulması için gerekli çalışmaları, uzman bilişim firmalarından aldığımız destekle tamamladık. Projemizin finansmanı için TÜBİTAK Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması Yeşil Dönüşüm Çağrısı’na başvurmak üzere dosyamızı hazırladık.” diye konuştu.
Çağlayan, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi, su döngüselliği ve atık su arıtımı konusunda da 30 yeşil yakalı personelle hizmet verdiklerini dile getirdi.
“Sanayici için sektörel yol haritaları belirlenmeli”
Çağlayan, endüstriyel simbiyoz çalışmalarının yaygınlaştırılması için ?????finansal mekanizmaların yaratılmasına, bilgi paylaşım ağlarının oluşturulmasına ve firmalar arasında ortaklıklar kurulmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Sürdürülebilir üretime yönelik politika oluşturulmasının önemine de dikkati çeken Çağlayan, şunları kaydetti:
“Temiz ve sürdürülebilir üretimi hedefleyen bir çerçeve kanun hazırlanmalı, genel bir yol haritası ve eylem planları oluşturulmalı. Kapasite belirleme çalışması, sanayi ve sektörler düzeyinde gerçekleştirilmeli, sanayici için sektörel yol haritaları belirlenmeli. Bu konuda ilgili kurumların çalışmaları var ancak bunların artırılması ve sanayiciye ulaştırılması önemli. Mevcut mevzuat, endüstriyel simbiyoz uygulama gerekliliklerine uyum sağlayacak şekilde yeniden değerlendirilmeli.”
“Yeşil OSB sertifikası hedefimize ulaşmak için gün sayıyoruz”
Çağlayan, ülkede “Yeşil OSB” sertifikası alan ilk OSB olma hedeflerine ulaşmak için gün saydıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Kasım ayının ilk haftasında bu konuda Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından bölgemizde denetim yapılarak süreç sonuçlandırılacak. Bölgemizdeki sanayi tesislerini, yeşil dönüşüm yolunda desteklemek, rekabet avantajlarını artırmak, AB Yeşil Mutabakatı’nın etkilerine karşı korumak, iklim değişikliğine karşı mücadele ve sanayide kaynak kullanımın azaltılması konularında diğer bölgelere örnek olacak bir rol almak istiyoruz.”
Çağlayan, endüstriyel simbiyozun sanayi bölgelerine sağladığı katkılara da değinerek, “Giden ve tehlikeli atık miktarı ile karbon emisyonunda azalma, su tasarrufu, üretim maliyetlerinde düşüş, ek satışlar, iş ve istihdam, özel sektör yatırımları, inovasyon ve girişimciliğe katkı, çevresiyle uyumlu ve rekabetçi endüstriyel bölgeler, işbirliği kültüründe gelişme gibi kazanımlar elde ediliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de bu alanda sayılı proje yürütüldüğünü ve çalışmaların ise genellikle proje aşamasında kaldığını anlatan Çağlayan, konunun dijital bir altyapıyla ele alınması gerektiğini sözlerine ekledi.