Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı davasında, 876’şar yıla kadar hapisleri istenen sanıklardan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel, 511 gündür yakalanamadı. Ezgi Apartmanında oğlu Ahmet Can, gelini Nesibe ve torunu Asude’yi kaybeden Nurgül Göksu, enkaz alanında göz yaşları içerisinde yetkililere seslenerek, “Utanırlar mı? Bilmem. Ben üç evladını kaybetmiş bir anne olarak gidip ifade verebiliyorsam Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in de bir an önce yakalanıp artık mahkemeye getirilmesini talep ediyorum. Yeter artık! İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bizim çocuklarımızın hiç kıymeti yok muydu? Bunu yaşayarak öğrendik. Bizim çocuklarımızın kıymeti yokmuş” dedi.
Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesi Alparslan Türkeş Bulvarı’ndaki Ezgi Apartmanı, 6 Şubat 2023’teki ilk depremde yerle bir olmuştu. Apartman görevlisi ve oğlunun sağ olarak kurtulduğu binanın enkazında 35 kişi yaşamını yitirmişti.
Yaşamını yitiren vatandaşların arasında avukat Ahmet Can ve Nesibe çifti ile 6 aylık bebekleri Asude de bulunuyordu. Ahmet Can ve Nesibe Zabun’un avukatlık ruhsatı hâlâ Kahramanmaraş Adalet Sarayı’nın karşısında bulunan ofislerinde asılı duruyor… Zabun ailesinin mezarları da diğer depremde ölen vatandaşlar gibi Kapıçam Mezarlığı’nda…
“BİR AN ÖNCE YAKALANIP MAHKEMEYE GETİRİLSİNLER”
“Olası kastla kasten öldürme ve yaralama” suçlarından 876 yıl 6’şar aya kadar hapisleri istenen Kervan Pastanesi’nin yetkilisi sanıklar Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel, 505 gündür hâlâ yakalanamadı. Yıkılan Ezgi Apartmanı’nda oğlu Ahmet Can, gelini Nesibe Kaya ve 6 aylık torunu Asude Zabun’u kaybeden Nurgül Göksu, binanın enkazı önünde göz yaşları içinde sürece ilişkin ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Göksu, şöyle konuştu:
-Ben burada üç tane evladımı kaybettim. Üç tane pırlantam toprağın altında. Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel, 511 günden bu yana firariler. Yetkililer deprem olduktan sonra çıkıp açıklama yapmışlardı, bizlere sözler vermişlerdi. ‘Sorumlular kim olursa olsun, en ağır şekilde cezalandırılacak’ diye. Peki, 511 günden bu yana firari olan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel, neden hâlâ yakalanmıyor? Sorumlular böyle mi cezalandırılıyor?
“ŞİRKETLERİ ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR”
-Şirketleri çalışmaya devam ediyor. Bu ikisi yeniden şirketlerinin yönetimine seçilmişler. Bu işlemleri firariyken nasıl yapabiliyorlar? Böyle mi sözler verilmişti? Böyle mi cezalandırılıyor sorumlular? Sorumlular cezalandırılacağı yerde biz cezalandırılıyoruz. Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in gelip mahkemede yargılanması gerekirken ben gidiyorum savcıya ifade veriyorum uydurma bir şikayetten dolayı.
“YETKİLİLERE SESLENİYORUM, UTANIRLAR MI BİLMEM”
-Buradan bir kez daha yetkililere sesleniyorum. Utanırlar mı? Bilmem. Sami Kervancıoğlu firariyken benim hakkımda suç duyurusunda bulunmuş, ben üç evladını kaybetmiş bir anne olarak bu suç duyurusu için gidip ifade veriyorum, ifade vermesi gerekenler mahkemeye gelmesi gerekenler, yıkımda ‘asli kusurlu’ bulunan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’dir. Bu firari şahısların bir an önce yakalanıp mahkemeye getirilmesini istiyorum. Yeter artık! Benim çocuklarım burada 8 gün boyunca enkaz altında kaldılar. Üç tane pırlanta gibi evlat hayatını burada kaybetti. İnsanların ve yetkililerin, bizim yaşadıklarımızı düşünmelerini istiyorum. 6 aylık Asude, 8 gün boyunca enkazın altında kaldı,annesinin kollarında çıkarttık. Ben çocuklarımı siyah torbalarla defnettim. Bizim yaşadıklarımız normal bir ölüm değildi, normal bir definde değildi. O siyah torbalarla çocukları toprağın altına koymak normal değildi.”
Nurgül Göksu, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de meydana gelen faciayı hatırlatarak, yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı dileyerek, “Kendilerini hazırlasınlar, önlerinde uzun bir yol var. Çünkü adalet için mücadele edecekler. Allah işlerini kolay etsin” dedi.
”BİZİM ÇOCUKLARIMIZIN KIYMETİ YOKMUŞ”
Göksu, enkaz alanında delil nöbeti tuttuğunu hatırlatarak, “Biz iki yıldan bu yana mücadele ediyoruz. Elimizde bu kadar delil olmasına rağmen, bu kadar belge olmasına rağmen, bu enkazda 12 gün boyunca delil nöbeti tutup, savcıya bildirmeme rağmen ben 2 yıldan bu yana mücadele ediyorum. Bizi yetkililer duysunlar. Bizim çocuklarımızın hiç kıymeti yok muydu? Bizim çocuklarımızın kıymeti yokmuş. Bu Ezgi Apartmanı’nda üç tane evladı mı kaybederek, 2 yıldan bu yana verdiğim mücadelede anladım. Bizim çocuklarımızın kıymeti yokmuş” diye konuştu.
Sosyal medya hesabı üzerinden de firari sanıklar Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in yakalanması için İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a defalarca çağrı da bulunduğunu hatırlatan Göksu, “Bana hiçbir şekilde dönüş olmadı. Kervancıoğlu ve Pekel, 876’şar yıl hapis istemiyle yargılanıyorlar ve şu an firariler. Neden daha kapsamlı bir arama yapılmıyor” diye sordu.
“İŞİNİ DÜZGÜN YAPMAYAN KİM VARSA YARGILANACAK”
Nurgül Göksu, kamu görevlilerinin binayı denetlemediğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“2017 yılında Ezgi Apartmanı ile ilgili belediyeye çok sayıda şikayet gidiyor. Binanın yıkımından sorumlu olan personeller burayı gelip güya denetliyorlar. Bu denetlemeyi yaparken 2017 yılında işlerini düzgün yapsalardı benim üç evladım ve burada 35 kişi yaşıyor olacaktı. Binada oturan insanlar, 2021 yılında şikayet dilekçesi vermiş ve şikayette ‘binamızın kolonlarının, kirişlerinin ve taşıyıcı unsurlarının, belediyeden statik projesinin istenilip incelenmesini talep ediyoruz’ demişler. Ama onlar ne yapmışlar… ‘Binanın mimari projesiyle bakıldı, herhangi bir tahribata rastlanılmamıştır’ demişler. Eğer 2021 yılında Onikişubat Belediyesi’ndeki burayı kontrol eden personel görevini düzgün yapsaydı benim üç evladım şu an hayatta olacaktı.
”İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ OLMAMALI”
Ben Asude’nin yürüdüğünü, koştuğunu ve bana ‘babaanne’ dediğini duyacaktım. Benim çocuklarımın ölümüne sebep olan sadece bu alttaki iş yeri sahipleri değil, aynı zamanda işini düzgün yapmayan belediye personelleridir ve belediye personelleri de bu kadar delile rağmen tutuksuz yargılanıyor. Sayısız şikayete rağmen gelip burada denetlemeye yapmayan, evlatlarımın ölüm fermanını masa başında imzalayan bu belediye personelleri neden tutuksuz yargılanıyor? Ben bir anne olarak üç evladımı, pırlantamı kaybettim. Ben iki yıldan bu yana mücadele veriyorsam, son annelik görevimi yapıyorsam, hâlâ yapmaya devam ediyorsam, herkes işini düzgün yapacak. Yeter artık! İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.”
İDDİANAMEDEN
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sanıklardan apartmanda faaliyet gösteren Kervan Pastanesi’nin yetkilisi sanıklar Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel ile pastanedeki tadilatı organize eden tutuklu sanık Ertan Danacı hakkında 35 kez “Olası kastla kasten öldürme” ve “Olası kastla kasten yaralama” suçlarından 700 yıl 4 aydan 876 yıl 6 aya kadar, tutuksuz yargılanan sanık müteahhit Yakup Aktaş ve sanık fenni mesulü Mehmet Tekin hakkında ise “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 8 aydan 22 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep etti.
Öte yandan Başsavcılık, bilirkişi raporunda kusur atfı yapılan ve yapının inşa edildiği dönemde Kahramanmaraş Belediyesi’nde görev yapmakta olan Fahri Yiğitoğlu, Veli Çiftaslan, Mehmet Dişçeken ile Kervan Pastanesi’nde yapılan tadilatlara ilişkin onay işlemi yapan Onikişubat Belediyesi’nde görev yapmakta olan şüpheliler; Sait Avşar, Ali Gemci, Mehmet Akif Canlı, Mustafa Şirikçi hakkında “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan dava açtı.
More Stories
Bodo/Glimt, Bilet Gelirlerini Gazze’ye Bağışladı
Taliban saldırdığı oteli işletecek: Afganistan’da daha lüksü yok
Bursa’da Büfeciye Ateş Açan İki Şüpheli Tutuklandı