‘BİLİRKİŞİ’ soruşturması kapsamında ‘Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talep edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, “Ülkemizi, Türkiye’mizi, milletimizi derinden üzen ve gerçekten yargı sistemimize büyük bir kara leke gibi işlenen bir zaman dilimini yaşıyoruz. Savcının oluşan iddianamesiyle şu anda 5’inci siyaset yasağıyla ilgili bir iddianame ya da mahkeme süreciyle 25 yılı aşan bir hapis cezasıyla yargılanan kişi durumundayım. Yargıda bu işlerin altına imza atanların, insanlar olmadığını biliyoruz. Beni siyasette devre dışı bırakma çabası gösteren kişinin adı da belli, Sayın Cumhurbaşkanı” dedi.
Güreş sporuna daha iyi hizmet sunmak amacıyla yeniden inşa edilecek olan İstanbul Güreş İhtisas Eğitim Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı Spor Tesisinin temel atma töreni gerçekleşti. Törene; Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), İstanbul Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, CHP Belediye Başkanları, İBB meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu program öncesi basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
‘MERTÇE MÜCADELEYE HAZIRIZ’
Hakkında talep edilen hapis cezası ve siyasi yasak ile ilgili konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Ülkemizi, Türkiye’mizi, milletimizi derinden üzen ve gerçekten yargı sistemimize büyük bir kara leke gibi işlenen bir zaman dilimini yaşıyoruz. Bunu Türkiye’miz birkaç kez daha yaşamıştır. Yakın zamanda bundan 10 küsür sene önce de Türkiye’de buna benzer karar alma süreçleri yaşanmıştır ama bu kadar pervasız ve kötü bir zaman dilimini, karar alma süreçlerini ülkemiz bu denlisini ilk kez yaşıyor. Bugün itibariyle oluşan iddianameyle şu anda 5’inci siyaset yasağıyla ilgili bir iddianame ya da mahkeme süreci yine 25 yılı aşan bir hapis cezasıyla yargılanan bir kişi durumundayım. Mevzu olan bu mahkemelerin ve iddianamelerin ya da bu süreçlerin hiçbirisi kaleme bile alınacak işler değil. Bu manada açıkçası meselenin yargıda bu işlerin altına imza atanların insanlar olmadığını biliyorum. Beni siyasette devre dışı bırakma çabası gösteren kişinin adı da bellidir, Sayın Cumhurbaşkanı. Bu konuda 2019’dan bu yana Cumhurbaşkanı bu hamleleri birkaç kez daha yapmıştır, denemiştir ve normalleştirmiştir. 2019 yılında Yüksek Seçim Kurulu’nu etki altında bırakmak ve tutmak adına ’13 bin oyla İstanbul’da seçimi kazanacağını mı zannediyorsun’ diyecek kadar, ki demokraside bir oyla bile seçim kazanılır, o günden bugüne muhtelif konuşmalarıyla Türkiye demokrasisini zedelemiştir. Türkiye’nin hukuk sistemini, yargı sistemini ne yazık ki kötü etkilemiştir. ve iş bugünlere gelmiştir hala mücadelesini de bu alanda sürdürüyor. Ben de diyorum ki ben buradayım. Bugün 25 yıla yakın hapis cezasıyla yargılanan, yargılandığım sürece dair aynı zamanda 5 kez siyasi yasak getirilmeye çalışılan kişi olarak diyorum ki bütün bunların arkasında, Sayın Cumhurbaşkanım var. Ben demiyorum kendi gizlilik kararı olan mahkeme süreçlerinin her bir dosyasının bildiğini iddia ediyor. Heybedeki turplardan kendisi bahsediyor. Ceza malı diyor, insanları tehdit ediyor. Sanatçı, iş insanı ve siyasetçi kimse konuşmasın istiyor. Mertliğin yeri, sandık. Sandığa gidilir. Sandıkta oy kullanılır. Millet kimi tercih ediyorsa o koltuğu alır. Biz mertçe mücadeleye hazırız” dedi.
‘DEMOKRASİ BİLİNCİNE HALA İNANIYORUM’
Demokrasi bilincine hep güvendiğini dile getiren İmamoğlu, “Partiye bile göz koymuş durumdalar. Bütün bu süreçleri milletimizin güçlü tutum ve erdemli tavrıyla, demokrasi aşkıyla, adalete ve vicdana olan tutkusuyla aşacağız. Demokrasi bilincine hep güvendim, hep inandım, hala inanıyorum. Arkamda duyduğum en büyük güç 86 milyon insanımızın o duygularıdır. Bu bağlamda inanın o iddianame ve yazılanlar vesaire benim hiç umurumda değil. Vız gelir. Mesele budur. Mesele bir kişidir. Mesele süreçteki mücadelenin esas sahibidir. Mertçe yapılmayan mücadelenin sahibidir. Benim baktığım odak odur. Bu arada bahsi geçen konudaki 4 gazeteci dostumuza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu ülkenin geleceğine yazık. Sakın milletimize ekonomiyle, üretimle sosyal, refahla ilgili cümleler kurmasınlar. Bütün sorun kendileridir. Böyle tutum ve tavır aldıkları sürece ülkemizin iyi olması, düze çıkması da mümkün değildir. Adaletin olmadığı, hukukun işlemediği, mertçe mücadelenin ve demokrasinin olmadığı yere sermaye de gelmez, üretim de olmaz, hiçbir şey olmaz. Kendisini aldatmasın. Milletimize ve milletimizin geleceğine yazık ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.
More Stories
Zafer OSB, Türkiye’nin Yeni Sanayi Üssü Olabilir
Yeşil Ordu Bilim Şenliği Protokolü İmzalandı
Kırklareli’nde kar nedeniyle eğitime bir gün ara verildi