“`html
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda bu dikkat çekici geri dönüşü “tarihi bir zafer” olarak değerlendirdi. Bakan ayrıca sürecin detaylarını da paylaştı.
Ersoy, şu ifadeleri kullandı:
“Uzun ve yorucu bir mücadeleydi. Biz haklıydık, kesinlikle kararlıydık ve nihayet kazandık… Tırnaklarımızla kazıyarak gerekli belgeleri topladık!”
Ve nihayet, ‘Filozof İmparator’ olarak anılan Marcus Aurelius’u, ait olduğu topraklara geri getirdik.
Boubon Antik Kenti’nden 1960’larda kaybolan Marcus Aurelius Heykeli, tam 65 yıl sonra Türkiye’ye geri döndü.
ABD’de sergilenen bu olağanüstü eser, bilimsel analizler, arşiv belgeleri ve tanık ifadeleriyle ülkemize iade edildi.
‘YILLARCA SÜREN HAK ARAYIŞIMIZIN EŞİĞİNDEYİZ’
“Diplomasi, hukuk ve bilimin birleşik gücüyle, New York Manhattan Bölge Savcılığı ve ABD İç Güvenlik Soruşturma İdaresiyle yürüttüğümüz bu süreç, yalnızca bir iade değil; tarihe geçecek bir zaferdir. Marcus Aurelius’un ülkemize dönüşü, uzun yıllar süren hak arayışımızın çarpıcı bir neticesidir.
İster yurt içinde, ister yurt dışında olsun, kaçırılan tüm kültürel miraslarımızı koruma konusundaki kararlılığımız sürecektir. Filozof İmparator’u çok yakında, sürpriz bir sergiyle Ankaralılarla buluşturmayı planlıyoruz.
Türk arkeolojisine yön veren merhum Prof. Dr. Jale İnan’a ve tüm katkı sağlayan ekiplerimize, ayrıca Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı’na teşekkür ediyorum.
Ayrıca, Marcus Aurelius heykelinin ülkemize kazandırılmasındaki değerli desteklerinden dolayı Türk Hava Yolları’na da müteşekkirim.”
1960’LARDA YURT DIŞINA ÇIKTI
M.S. 2. ve 3. yüzyıllara ait olan Marcus Aurelius heykeli, Burdur’un Gölhisar ilçesindeki Boubon Antik Kenti’nde 1960’lı yıllarda gerçekleştirilen kaçak kazılar sırasında yurtdışına çıkarılmıştır. Anadolu’nun en değerli bronz heykellerinden biri olarak bilinen eser, zamanla el değiştirmiş ve ABD’nin Ohio eyaletindeki Cleveland Sanat Müzesi’nin koleksiyonuna katılmıştır.
Türkiye’nin uzun yıllar peşinde olduğu bu eser, Prof. Dr. Jale İnan’ın öncülüğünde yapılan araştırmalarla ilk kez bilim dünyasının gündemine gelmiştir. Heykel, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’u bir filozof olarak tasvir etmesi bakımından antik sanat tarihinin önemli bir parçasıdır.
2021’DE ORTAK GİRİŞİM
Kültür ve Turizm Bakanlığı, New York Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma İdaresi, 2021 yılında bu eser için ortak bir soruşturma başlattı. Bu süreçte yalnızca Marcus Aurelius heykeli değil, Boubon kökenli Lucius Verus, Septimius Severus ve Caracalla gibi birçok Roma İmparatoruna ait heykel ve heykel başları da ülkemize iade edilmiştir.
Marcus Aurelius heykelinin Boubon Antik Kenti’ndeki Sebasteion yapısına ait olduğu, uzun yıllar boyunca toplanan bilimsel deliller, akademik araştırmalar ve tanık ifadeleriyle açıkça kanıtlanmıştır.
Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma İdaresi, özellikle 1967’deki kaçak kazıyla ilgili tanıkların sağladığı bilgiler ve heykelin temelindeki negatif izlerle ölçülerin uyuşması sonucunda Türkiye’nin iade talebini haklı bulup Cleveland Sanat Müzesi’ndeki heykelin geri alınmasına karar vermiştir.
LABORATUVAR ANALİZİ
Cleveland Sanat Müzesi, Ekim 2023 tarihinde New York Yüksek Mahkemesi’ne itiraz ederek heykelin Boubon ile ilişkilendirilmesine karşı dava açtı. Ancak Almanya’da bulunan Curt Engelhorn Arkeometri Merkezi’nde yapılan laboratuvar testleri, heykelin uzun yıllar Boubon topraklarında gömülü kaldığını net bir şekilde ortaya koymuş oldu.
2024 yılının Mayıs ayında, Bakanlık uzmanlarının denetiminde heykelin silikon ayak kalıbı alındı ve Boubon Antik Kenti’ndeki kaidelerle bire bir uyumlu olduğu tespit edildi. Cleveland Müzesi’nin talep ettiği bilimsel analiz sürecine, Bakanlık uzlaşmacı bir tutumla destek sunarak sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağladı.
‘TIRNAKLARIMIZLA KAZIYARAK REFERANS TOPLADIK’
Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Zeynep Boz, heykelin geri dönüş sürecinde Cleveland Sanat Müzesi’nin, eserin kökenine dair bilimsel belirsizlikleri ortadan kaldırmak adına toprak analizi talep ettiğini açıkladı.
Boz’un verdiği bilgiye göre, heykelin altındaki kaide ile ayağındaki kurşun çıkıntı arasında bağlantı araştırıldı. Bu nedenle, heykelin Boubon Antik Kenti kökenli olduğunu ispatlamak için referans niteliğinde bir toprak örneğine gerek duyuldu. İlgili referans olarak 1967 yılında jandarma tarafından ele geçirilen Valerianus heykeli kullanıldı. Bu heykelin içindeki toprak ile Marcus Aurelius heykelinden alınacak örnekler karşılaştırılarak her iki eserin aynı yerde korunup korunmadığı araştırıldı.
Boz, konuşmasına devam ederek şunları söyledi:
“Burada ilginç bir olay yaşandı. Heykelin içindeki toprak katılaştığı için örnek alınması oldukça zor oldu. Bu noktada çok çaba harcadık, ancak başarılı olamadık. Nihayet, bu durum bizim için son bir şans haline geldi. Esasen, tüm kaygıları ve olumsuz yorumları geride bırakıp bu heykelin Anadolu kökenli olduğunu belirlememiz gerekiyordu. Bu aşamada işin büyük bir kısmı bizim içgüdülerimize kaldı; heykelin içinden referans alacağımız toprağı çıkarmak için tırnağımızla kazıyarak bu referans toprak örneğini elde ettik. Bu noktada uluslararası uzmanlarımızın gözetiminde dikkatlice ve titiz bir şekilde çalışma yaparak bu numune alma işlemini tamamladık.”
Yapılan laboratuvar testleri, her iki heykelin de aynı toprak yapılandırmasına sahip olduğunu ve Boubon Antik Kenti kökenli olduğunu bilimsel olarak kanıtladı.
Bu kanıtlara dayanarak Cleveland Sanat Müzesi, davadan feragat etti ve iade kararını resmen bildirdi.
Marcus Aurelius heykelinin Türkiye’ye dönüşü, sadece bir sanat eserinin iadesi değil, aynı zamanda uluslararası hukuk, bilim ve diplomasinin vurguladığı bir başarı olarak kayıtlara geçmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tarihi eser kaçakçılığıyla mücadelede “en önemli dönüm noktalarından biri” olduğu ifade edilmektedir.
ANKARA’DA SERGİLENECEK
Bakan Ersoy, ayrıca Marcus Aurelius heykelinin çok yakın bir zamanda Ankara’da gerçekleştirilecek bir sergiyle sanatseverlerle buluşacağını da duyurdu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, yurt dışına kaçırılan kültürel miras varlıklarını geri kazanma konusundaki çalışmalarını titizlikle devam ettirmektedir.
“`